Hürriyet

6 Temmuz 2010 Salı

:::TESİRGEN:::

"Yaptığını beğendin mi? Sana söylüyorum! Kim temizleyecek şimdi bu yerleri? Daha yeni süpürdüm! Defol! Git odana, ben çağrıncaya kadar çıkma! Yemekte yok sana! Hepsini yere dökmüşsün!" Anne yada baba... İkisinden biri olabilir. Hatta her ikiside olabilir, bu sözleri sarfeden. Azarlamaların ise tek bir muhattabı var; Çocuk ! Arkadaşlarımın arasında çocuk sahibi olan birçok kişi var. Birazdan yazacaklarımı okuduklarında bana kızacak yada sitem edeceklerdir.

Evet, çocuk yetiştirmenin çok zor olduğunu yakından biliyorum. Bağırmakta ve çocuğunuza kızmakta haklı sebepleriniz olabilir ama o bunu bilmiyor! Çocuğunuz, sizin haklı sebepleriniz konusunda, hiçbir fikre sahip değil! Hayat içinde, gündelik streslerimiz oldukça fazla. Bu stresi ne kadar kapamaya, yansıtmamaya çalışsakta, mutlaka davranışlarımıza tesir ediyor. Anne, baba çocukları için ellerinden gelen, azami oranda imkanlarla, en mükellef geleceği hazırlamakla sorumlu. Bu kolay değil. Bu zorlukları ve onun için yapmaya çalıştığınızı, çocuğunuzun anlaması da kolay değil. Anlatsanız bile tam olarak kavrayamayacaktır. Çocuk yanlış yapabilir. Sizi dinlemeyebilir. Size karşı da gelebilir. Ona; Yaptığının neden yanlış olduğunu anlatın. Neden sizi dinlemesi gerektiğini açıklayın. Yanlış davranışların sonuçlarını izah edin. Mümkünse, örneklerle gösterin.

Eğer küfür ediyorsa, öncelikle bunun neden kötü olduğunu anlatın. Devam ederse, onunla konuşmayın. Söylediklerini duymazdan gelin ve kendisine; Küfür eden insanlarla, kimsenin konuşmayacağını, bu hareketine devam etmesi halinde, sizinde, onunla konuşmak istemediğinizi belirtin. O zaman, küfür etmenin zararlı ve yanlış bir davranış olduğunu anlayacaktır. Tabi sizde, onun yanında küfür etmemeye özen gösterin. Çocuklar, kayıt cihazı gibidir.
Herşeyi kayıt ederler. Siz onun "tesirgen"isiniz. O sizin tesiriniz altında. Yanlış tesir etmeyin. Ona çocuk muamelesi yapmayın. Çocuğa, birey olduğunu hissettirin. Bu, onun özgüveni içinde çok önemlidir. Bazı konularda, onunda fikrini alın. Odasını boyamak istediğinizde, renk seçimini ona bırakın. Ona giysi alırken, önce onun beğenisini gözetin. Seçtiğiniz, anasınıfı yada okulu hakkında, onunda fikrini sorun. Ev işlerinde, onunda yapabileceği ufak görevler verin. Takım arkadaşı olun. Kendi kişiliğini ortaya çıkarmasına izin verin. Bu konuda, Kenan ve Reyhan oldukça başarılı.

Çocuklar çoğu şeyi bilmez ama çabuk öğrenirler. Eğer sevgi ve doğru yaklaşımla yaparsanız, işler hem sizin, hemde çocuk için kolaylaşır. Unutmayın ki; korkuyla oluşturulan saygı, nefretle yok olur. Çocuğunuz sizden korkmasın ki; Nefreti de ilk sizde tatmasın. Sinirinizi ondan çıkartmayın. Çünkü sinirli olduğunuzda, çocuğunuzun yaptığı doğruyu bile engellersiniz. Çocuğunuz, sizin bir parçanız olabilir ama sizinle aynı olmayacaktır. Sizin yada başkası gibi olmasını istemeyin ondan. Etrafınızda davranışlarına özendiğiniz, başka çocukları, kesinlikle örnek göstermeyin! "Aylin'in oğlu ne kadar uslu. Bak! Hiç sesi çıkmıyor. Sen, kafamı şişirdin. Bak MehmetCan'a annesi otur dedi, oturuyor. Sen azıyorsun!" gibi gerizekalıca benzetmeler yapmayın! O çocuk, MehmetCan yada başkası değil. O Aylin'in oğluda değil. Başkalarıyla kıyasladığınızda, o da sizi, diğer ebeveynler ile kıyaslamaya başlar! Sevginizi kıyaslar. "Bana neden Winx almıyorsun anne? Selin'in annesi ona almış. Neden parka götürmüyorsun? Selin'in annesi götürüyooo".

Unutmayın; Çocuklar herzaman daha çok soru sorabilir. "Çünkü Selin annesinin sözünü dinliyor". Hayır! Selin annesinin sözünü şimdilik dinliyor. Dayak yediği ve anlamadığı yere cezalandırıldığı için. Selin, büyüdüğünde, korkunun arkasına sinmiş, kendi özgüvenini tekrar kazandığında; Annesini dinlemeyecektir.

Siz çocuğunuzu dinlerseniz ama gerçekten dinlerseniz. O da sizi dinler. Evladınıza verebileceğiniz en büyük servet, bırakabileceğiniz en büyük miras kişiliği ve özgüvenidir. Doğruyu öğretirken, bazı yanlışları yaşamasınada izin verin. Yanlışın kötülüğünü, doğrunun gerekliliğini anlasın. Zaten istemesinizde, o yanlış yapacaktır. Sizinde yaptığınız gibi. Sonra doğruyu bulacaktır. Sizinde bulduğunuz gibi. Düştüğü zaman bırakın kendi kalkmaya çalışsın. Kalkamazsa, ilk koşan yine siz olun.

Her ağladığında ilgilenmeyin. Çocuklar, dikkat çekmek yada istediklerini elde etmek için ağlarlar bazen. Sizi bir kere ağlayarak kandırırsa, her zaman yapar. Neden ağladığını sorun. Mantıklı ve olabilecek bir cevap alırsanız, ona yardımcı olun. Üzüldüğünde ve zor durumda, sizin desteğinizi alabileceğini bilsin. Böylece size güveni artar.

Asla insafsız olmayın! Çocuğun ilk öğrenmesi gerekenlerden biri de insaflı olmaktır. Sizden örnek alacağı için ona iyi örnek olun! Siz, onun rol modeli olacaksınız.

Unutmayın ki; Ne görürse, o da onu gösterir. Dayak atmayın! Asla! Şiddetle bir yere varılmaz! Kendinizi camdan atın ama asla çocuğunuza vurmayın! Onu siz dünyaya getirdiniz ve herşeyinden siz sorumlusunuz. O, sadece, şahsi zevklerinizin sonucu değil.

Bambaşka, yepyeni bir birey! Sizin kılavuzluğunuza ihtiyacı var Kargalık yapmayın!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder