Saatin ne önemi vardı ki? Şafak sökerken baktım... Ne gerek vardı? Bir kez daha kendimden çıkıp dolaşmaya,yasak caddelerinde üzüntülerin. Arkama eklediğim hüzün vagonlarında kaç yolcu taşıdım? Kaç peronda onları bıraktım? Yolun sonuna gelmek mi zor olmuştu? Başından sonunu bilmemek mi? Daha ümit var! Tükenmedi... MEHDİ VASSETİ
Hürriyet
4 Nisan 2011 Pazartesi
Arap Kızı Camdan Bakıyor mu?
...o gündü. Yolda yürürken, adımlarıma çelme takıp, beni düşürmeye çalışan yağmur damlalarının arasından hızla ilerlediğim gün... Hızlandım... Koştum ve sana gelmek için... Koşarken düştüm. Kalktım... Sana gelmek için... Öncesinde de oldukça mühim badireler atlattım. Tam sana yaklaşmıştım, birden aklıma geldi. Sen istememiştin; Sana gelmemi, sana koşmamı, ıslanmamı... Sen istemeden, sana sormadan, hakkım olmadan, senin beni isteyeceğin kararını vermiştim. Adımlarım yavaşladı, yağmurun aksine... İçimde ki telaş sustu... Annem hep derdi ki; Çağrılmadığın yere gitme. Annemi bu kez de dinledim. Dönüp arkamda kalan ıslak yola, geldiğim gibi geri gittim. O gece çok ıslandım... Sırf ben istedim diye...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)