Hürriyet

27 Temmuz 2010 Salı

:::OLGEM:::6.Bölüm::::

Kapının açıldığını fark edince, şizofren katilimiz,panikleyerek, zaten alçak olan evin penceresinden atlar.

Bahar'ın, gerçek babası gelmiştir.

Daha sonra olayı, polise şöyle anlatır: 
-Akşam yemeğini birlikte yiyecektik. Ben, Elif Bahar ve o!"

Polis memuru:
-Kızınızın adı Elif değil miydi?

*Burada öldürülen kızın, aslında Metin alaca'nın kızı olduğunu öğreniyoruz.

Metin Alaca:
- İki ismi var. Elif Bahar!

Polis memuru:
-Peki. Ya sonra ne oldu?

Metin Alaca:
-Anahtarı deliğe sokmak istedim ama kapı açıktı! İlk defa bu kadar inanarak, bu kadar içten dua ettiğimi biliyorum! Şoka girmeden önce tam olarak hatırladıklarım şu şekilde: "Bahar" diye seslendim! Cevap gelmedi Soğuk terlerle sulanmış elimi, anahtara götürüyorum. Işıkları açıyorum.

Kör bir insan görmek ister, bense o an kör olmayı diledim, gördüklerim karşısında! Halının üzerinde, minik meleğimin bedeni, cansız yatıyordu!

Yaklaştım... Bir... Bir eksiklik vardı... Kafası... Allah'ım... Kafası yerinde değildi! Boğazım düğümlenmiş, nefes alamıyordum! Evin duvarları beni eziyordu! Ellerimin titremesini durduramıyordum! Çığlık atmaya çalıştım ama sesim yok olmuştu!
 Kızımın, minik Bahar'ımın kafasını arıyordum! Bulmalıydım! Eğer başını yerine koyabilirsem... Eğer başını... Yerine takabilirsem... O zaman... Belki o zaman... Allah'ım bu gerçek değil! Olmasın! Yalvarırım!

Bulamıyordum! Kızımın kafasını bulamıyordum!

Haddinden fazla açık olan, perdelerin uçuştuğu arka pencereye yöneldim. İşte o anda!

Sessizlik...


Polis memuru sıkılır:
-Evet. O anda? Ne gördünüz? Ne oldu?


-------------ALTINCI BÖLÜM SONU--------------- -----------DEVAM EDECEK----------------

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder