Hürriyet

2 Aralık 2011 Cuma

Miladi 2120 Hicri 1545 ( 30.Bölüm )

30.Bölüm

...



Adam tekrar sordu:

-İyi misiniz?

Bovak, kendini toparladı. Yarım bir nefesle, içinde ki heyecanlı ve endişeli titreyişi kelimelere döktü:

-İyiyim... Sadece... Adınız nedir?

Adam cevapladı:

-Adım Logan!

Bovak, birden şaşırdı. Doğru olmayan bir şeyler  vardı. İsmi gibi... Bunları düşünürken, adam ara verdiği sözüne devam etti:

-Aslında bu isim benim nüfustaki adım değil. Ben İran doğumluyum ve adımı dedem seçmiş ama o ismi kullanmayı tercih etmiyorum. Kötü bir isim... Mehdi!

Bovak'ın gözleri faltaşı gibi açıldı aniden! Biliyordu..! Bu oydu! Sonra rüyasının devamını hatırladı!

Bovak:

-Mehdi Bey... Mehdi! Tuhaf gelecek biliyorum ama bana güven! Buradan çıkmamız lazım!

Mehdi, ona anlamsız gelen bu cümleye gülümseyerek:

-Aaaa.... Bak dostum, istersen şu telefonu hallet istersen, bende kahve söyleyeyim. Filtre kahve sever misin?

Bovak:

-Hayır, bak ne kadar tuhaf geldiğini anlıyorum ama buradan çıkmazsak...

Lafını tamamlayamadan, yer sarsılmaya başlar! Duvarlarda hafif çatlaklar oluşur! Mehdi, önünde durduğu pencereye yaslanmış, deprem olduğunu düşünürken, zemin yukarı doğru kabararak yarılır. Açılan yarıklardan dışarı, simsiyah dikenli sarmaşıklar boy gösterir. Bovak, bundan sonra olacakları biliyor ama bunu nasıl engelleyeceğini bilmiyordur.

O sırada arkasından işittiği bir ses:

-Engelleyemezsin...

Bovak başını çevirir, uzun boylu, kovboy şapkalı bir adam durmaktadır(Bu adam, tren istasyonundaki adamdır). Bovak'ın omzuna elini koyup, kenara çekilmesini istediğini belli eder. Bovak'ın omzu, adamın elinin soğukluğuyla, buz kesmişçesine sızlar.

-Ama ben engellerim!


...


30.Bölümün sonu

DEVAM EDECEK...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder