Hürriyet

11 Kasım 2011 Cuma

Miladi 2120 Hicri 1545 ( 18.Bölüm )

18.Bölüm



Bir başka gün. Ürdün, Amman. Kral Abdullah 2'in veliahdı Kral Abdullah 3 ile sarayında görüşme halinde olan Deccal, ona da vaatlerini ve isteklerini anlatmaktaydı.  İram, ellerini önünde kavuşturmuş, Deccal'ın hemen yanında onları izliyordu.

Deccal:

-Krallığının nesillerce devam etmesini istiyorsan, bu emirlerimi biran önce yerine getirmelisin!

Sessizce Deccal'ı dinleyen, genç Kral, hışımla tahtından ayağa doğrulur. Sert bakışlarla, karşısında dikilen Deccal'a cevap verir:

-Sen, ne cüretle beni kendi krallığımda tehdit edersin? Soylu ya da asil bile değilsin! İri cüssen, beylik lafların ve fasaryadan ibaret söylevlerinle karşıma geçip, beni sindirebileceğini "ne cüretle" düşünürsün? Kaldı ki elhamdülillah ben Müslüman'ım ve sende bir kafirsin. Senin tanrılığından, imanımla şüphe duyarım!

Deccal, bu sözler karşısında, sinirden deliye döner. Elini havaya kaldırır. O sırada kral olacak muhtemel bir saldırıyı savuşturmak niyetiyle, askerlerine seslenir:

-Askerler! Bu sahtekarları gebertin!

Anında ufak bir orduyla dolar, kralın salonu! Deccal odanın ortasında bir kara delik açar. Açılan kara delikten, tuhaf, çirkin mahlukatlar gelmeye başlar. Askerler bu mahlukatlarla savaşırken, kral hemen belinden kılıcını çıkartır ve Deccal'a doğru koşar. Kralı, İram durdurur. Kılıcı kavrayan elinin bileğinden tutar ve ezerek, parçalar!

Askerler, lanetli yaratıklarla boğuşurken, Deccal yerde acılar içindeki kralın yanına gelir. Ona doğru eğilir:

-Tanrılığımdan hala şüphe duyuyor musun kral?

Kral:

-Cehenneme git iblis!

Deccal, gülümser ve elini kralın alnına koyarak, ruhunu içinden çekip, alır! Çığlıklar arasında yere serilen kralın bedenine bakar ve fısıldar:

-Ben zaten oradaydım!

...

18.  Bölümün sonu.

DEVAM EDECEK...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder