Hürriyet

11 Kasım 2011 Cuma

Miladi 2120 Hicri 1545 ( 17.Bölüm )

17.Bölüm




Bu sözleri duyan Hoca sinirden çılgına döner! Deccal'ın üzerine atlarken, bağırarak şunları söyler:

-Tövbe, haşa! Cezanı çekeceksin iblis!

Hoca'nın gözleri bu sefer buz mavisidir! Üzerine çullanır Deccal'ın ama o yerinden bile kıpırdamaz! Hoca üst üste Deccal'a yedirir yumruklarını, Deccal sadece bir adım geri sarsılır ama yıkılmaz.

Gözlerini kapar Deccal yavaşça ve tekrar açtığında, Hoca sanki bir tren çarpmışçasına, metrelerce geri fırlar ve darbenin etkisiyle bir binanın duvarlarını yıkarak, içine gömülür. Deccal ondan çok daha güçlüdür!

Deccal ve İram, onları izleyen şaşkın bakışlar arasında gökyüzüne doğru yükselirler.

...

Deccal, sahte Tanrı'lığını tanıtmak için Ortadoğu topraklarını gezmeye başlar.

Suriye, Irak, Katar, Kıbrıs, Ürdün, İsrail, Lübnan, İran, Filistin, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Umman, Kuveyt, Bahreyn, Yemen, Mısır, Afganistan, Pakistan, Tunus, Cezayir, Libya, Sudan, Fas ve Türkiye!

Çoğu yoksulluk, hastalık ve umutsuzluğun pençesine düşmüş olan bu ülkelerden birindeyiz şimdi. Pakistan'da, İslamabad'da...

Nüfusu yarım milyonun sadece biraz üzerinde olan bu şehir, ülkenin en modern ve temiz şehridir. Usame Bin Ladin burada öldürülmüştü(?) ya da öyle sanılıyordu...

İram'ın gözünden...

Bulunmak istemeyenlerin kaldığı, yüksek güvenlikli bir otel odasında iki kişi konuşuyordu. Bunlardan biri Deccal, diğeri ise öldüğü düşünülen Usame Bin Ladin'di..!

Deccal:

-Ne kadar mürit toplayabiliyorsan topla. Onlara benim izimden geldikleri sürece, arzu ettikleri her şeyi vereceğimi anlat. Çevrendeki herkesi, her gücü örgütlemeni istiyorum. El Kaide ve Taliban ile görüş. Onlara zaferi ve gücü vaat et! Tanrılarına kulluk ederlerse, yararlanacakları imtiyazlardan bahset.

Usame:

-Emredersiniz hazretleri. Ben ve kutsal savaşımızın arkadaşları, yanınızda olmaktan şeref duyacağız.

Deccal:

- ISI (Pakistan Gizli Sevisi) halen senin faaliyetlerini destekliyor mu?

Usame:

-Evet. Beni batılı emperyalist köpeklerden saklayan onlar. Burada olmamı ve siz zat-ı muhterem ile görüşmemi onlara borçluyum.

Deccal:

-Benden başka kimseye borçlu değilsin! ISI sadece istediğimiz zamanı ve avantajı kazandırmak için kullanılan birer piyondan ibarettir.

Usame, başını önüne eğerek:

-Elbette efendim. Nasıl buyurursanız. Dilerseniz şimdi Pakistan'ın en güzel zenginliklerini size ikram edebilirim.

Odanın kapısı yavaşça açılır. İçeriye, ellerinde yemek tepsileri ve altın testilerde içkilerle dört tane çıplak kız girer. Zevk-i sefa başlamıştır...

...

17.Bölümün sonu.

DEVAM EDECEK...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder