Hürriyet

26 Ocak 2012 Perşembe

BEBEK (6.Bölüm)

Anneannemin vefatından yedi yıl sonra... Şeniz okula başlamıştı. Okulda ki ilk gününde çok ağladığı için Gülay, onunla birlikte sınıfta oturmak zorunda kalmıştı. Akşam birlikte eve döndüler.

-Hoşgeldiniz.

-Hoşbulduk Metin. Aaay sinirlerim tepeme çıktı.

-Neden? Ne oldu ki?

-Ay sorma yaa. Gerizekalı sınıf öğretmeni, beni delirtti.

-Yemek hazır. Otur tatlım. Sofra da anlatırsın.
Gülay yemek yemeyi çok sever. Bende öyle... Gülümsedi. Masanın başında konuya devam ettik.

-Şeniz ağladı bugün. Gitme diye. Korkuyorum diye... Bende gidemedim. İş yerini aradım. Durumu anlattım. Neyse, sınıfa beraber girdik. Bu salak öğretmen başladı söylenmeye!

-Hanımefendi yapmayın ama böyle. Bu şekilde çocuğu alıştırmayın.

-Aaa. Ağlasın mı çocuk? Dedim.

-E, ağlarsa ağlasın canım.Çocuk bu, ağlayacak ağlayacak, susacak. Diyince, bende şalterler attı!

Gülay'ın anlatımını çok beğenirim. Tam mimik insanı. Gülümsedim.

-Tabi senin elin, ayağın oynamaya başladı.

-Aynen Hacı (arada bir diyor bunu)! Siz lütfen kendi işinize bakın. Ben kendi çocuğumu sizden daha iyi tanıyorum. Benim kızım hassastır. Diğer çocuklar gibi değil. Sizin kadar sadist olamam! Dedim.

-İyi demişsin tatlım.

Gülay'ın, Şeniz'i kendi öz kızı gibi sahiplenmesi çok hoşuma gidiyor. Şeniz yemeğini yerken bizi dikkatle dinliyordu. Ona küçük yaşta kendi yemeğini yemesini öğretmiştim. Bu, onun kendine özgüveninin oturması için gerekliydi.

Yeni bir işim vardı. Kızım okula başlamıştı ve Gülay'da işinde oldukça ilerlemişti. Bugünlere gelmek kolay olmamıştı.

6.Bölümün Sonu.

DEVAM EDECEK...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder