Hürriyet

2 Temmuz 2011 Cumartesi

KARANLIKTAN AYDINLIĞA


Bazen iyi şeyler, bizden saklanırlar.
Bazen de hiç olmadık zamanlarda ortaya çıkarlar.  Orada olduklarına inanmadığımız için ortaya çıktıklarını fark edemeyiz.

Onları göremeyiz. Yeterince dikkatli bakmadığımız için... Oysa onlar hep oradadırlar.

Elektrikler kesildiğinde, aradığımız bir fener yada mum yakmak için ihtiyacımız olan bir kibrit gibidirler. Karanlıkta, ışığa giden tek umudumuzdur.

Karanlık, bazen içinde aydınlığı saklar. Sadece onları bulmamızı beklerler. Tıpkı bir kibrit gibi...
Tamamen karanlığın içinde kaldıysak ve aydınlığa çıkmamız gerekiyorsa, korkmadan, nereye çarpacağımızı veya takılacağımızı düşünmeden o yolu gideriz. Mumda, kibritte oradadır. Karanlığın içinde... Ancak onları bizim bulmamızı beklerler.

Hepimizin sahip olduğu iki kardeştir... Karanlık ve aydınlık. Kardeşler bir ailenin parçasıdır ve onlardan birini bulmak istersek diğerinin kılavuzluğu gerekir.

Karanlıktan geçmeden aydınlığa ulaşamazsınız.
Eğer şanslıysanız, yürüdüğünüz karanlık yolda çok güzel şeylerle karşılaşırsınız. Onları birer birer ceplerinize doldururken, aslında karanlığın kötü olmadığını fark edersiniz.

Yeterince içinde kaldığınızda, karanlık aydınlıklaşır.
Karanlıktan, aydınlığa çıkarsınız. Bu çok zordur ama olur.
Oysa aydınlıktan karanlığa çok çabuk gidersiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder