Hürriyet

18 Temmuz 2011 Pazartesi

DÜŞMEYEN HAYATLAR


Bazen sesler duyarsınız. Kelimeleri tanıdıktır ama sesler yabancıdır. Başlamanız için size seslenirler...
Düşmek üzere olduğunuz anlarda, kulağınıza eğilir ve fısıldarlar. Ayağa kalkmanız için...

Bazen sesler duyarsınız. Yarı yıkılırken yere, diz kapaklarınızın yere çarptığında çıkarttığı o kemiksi sesleri...

Bazen düşmek istersiniz... Düşerseniz, biraz dinleneceğinizi düşünürsünüz.
Asıl düşünmeniz gereken, nasıl ayağa kalkacağınız olmalıdır oysa.

İşte o sesler... Size nasıl ayağa kalkacağınızı fısıldar aslında! O anda onlara kulak verip, doğrulmanız gereken zamandır!

Hayat, yere çarpan hiçbir canlı için bağışlayıcı olmamıştır. Siz düştüğünüzde, size de yumuşak ve yufka yürekli davranmasını beklemeyin.

Yere ulaştığınızda, bedeniniz ve ruhunuz devrildiğinde... Asla her şey bitmiş değildir.
Tekrar kalkabilirsiniz! Unutmayın ki ne kadar çok kalkarsanız, o kadar az düşersiniz çünkü her kalkışınızda daha sağlam yere basar ayaklarınız.

-Neden düşeriz?

-Daha iyi ayağa kalkabilmek için!

Şimdi neredeyseniz, ne düşünüyor ve yapıyorsanız, ne oluyorsa,bilin ki; kalkmanız gerektiğini söyleyen o tanıyamadığınız ses...

Sizsiniz!

Teslim olursan hayat seni alır ve savaşı kaybeden esirlere hiçte iyi davranmadığını söyleyebilirim.

Hayat var olmak değildir sadece! Hayat yok olmaktır aynı zamanda!
Birinin ölümü, bir diğerinin hayata gelmesi demekse... Ölüm ise hayattan düşmekse... Düşmeden önce bir kez daha deneyin! Ayakta ve hayatta kalmanız için sizi uyaran o sese kulak verin!

Ayakta kalabilmeniz için gereken tek güç şuan bunları okuyan beyninizin içinde! O seslerde orada!

Şimdi, hayattan düşmeden önce... Kaybetmemek için! Sevdiklerin için! Kendin için! Hakkettiğini düşündüğün hayatın için!

Ayağa kalk ve savaş!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder